fbpx

Ankara Diyetisyen Hizmeti için Emine Gül Tuna Cıkıt

Tarih kitaplarında tozlanmayan, her hücresinde bir uygarlık hikâyesi saklayan Ankara’da, sağlığınıza vurulan prangaları kırmaya hazır mısınız? Takvimler MÖ 2000’leri gösterdiğinde bile insanları büyüleyen bu topraklarda, bugün beslenme alışkanlıklarınızı yeniden yazacak bir kalem var elinizde: Diyetisyen Emine Gül Tuna Cıkıt’ın kalemi.

Medeniyetlerin dans pistinde Hititler, Frigler, Galatlar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar adım adım geçiş yaparken, bugün Cumhuriyet’in başkentinde aynı dansı sağlığınızla yapmanın vakti. Ankara’nın dört mevsim kaprisli havasında, vücudunuzu mevsime uyumlamak bir beslenme matematikçisi gerektirir. İşte ben, Emine Gül, bu matematiksel denklemi sizin için çözmeye geldim.

Anadolu bozkırının bağrındaki bu gri-yeşil şehir, görünüşte sadece bürokrasinin kasvetli koridorlarını çağrıştırsa da, aslında lezzet haritasının gizli cevherlerini barındırıyor. Küflenen çoğu kalıplaşmış fikrin aksine, Ankara’nın sunduğu beslenme zenginliği, sofralarınızı renklendirecek türden. Kızılcahamam’ın şifalı sularını yudumlarken metabolizmanızın nasıl dans ettiğini hissedecek, Beypazarı’nın maden suyuyla sindirim sisteminize bir konser vereceksiniz. Kalecik’in rubini üzümleri antioksidan ordunuza katılacak, Ayaş’ın güneşle tokalaşmış domatesleri hücrelerinizi yenileyecek, Çubuk’un turşuları bağırsak floranızı şımartacak.

Yenimahalle, Ankara’nın metabolizmasını hızlandıran bir ilçe adeta. 1950’lerin memur konutlarından fırlayıp, günümüzün dinamik yapısına dönüşen bu bölge, şehrin kalp atışlarını hızlandırıyor. Ostim ve İvedik’in endüstriyel uğultusu, üniversitelerin entelektüel fısıltısı, hastanelerin hayat veren nefesi… Bu tempoya ayak uyduracak bir beslenme orkestrası gerek, ve ben bu orkestranın şefiyim.

Kliniğimde, Ankara’nın kimliğine bürünmüş beslenme programları yaratıyorum. Bazıları Ankara Kalesi kadar köklü ve sağlam, bazıları ise Kızılay’ın dinamizmi gibi esnek ve akışkan. Çünkü biliyorum ki, başkentte ritim hiç düşmez, ve beslenmeniz de bu ritme ayak uydurmalı.

Bakanlık koridorlarında kalın dosyalarla koşturan bürokratlarımız için “Devlet İşinde Devrim Niteliğinde Beslenme” programıyla, toplantıdan toplantıya koşarken bile kan şekerini dengeleyecek protein-karbonhidrat matematikçiliği sunuyorum. Masanıza iliştirdiğiniz Ankara haritası gibi, beslenme planınızı da çalışma masanıza sabitleyin istiyorum.

ODTÜ, Bilkent, Hacettepe veya Ankara Üniversitesi’nde zihin jimnastiği yapan öğrencilerimize, “Kısıtlı Bütçede Sınırsız Besin Değeri” planımla yaklaşıyorum. Ankapark’ın atıl kalan dev makineleri gibi, cebinizdeki para da hareketsiz kalmasın, ama metabolizmanız asla duraksamasın.

Ankara’nın mevsim geçişleri, merdiven gibi keskin ve belirgindir. Yazın kızgın güneşinde terlemeye başlayan vücudunuzu ferahlatacak ama asla şişkinlik vermeyecek alternatiflerim, kışın donduran ayazında içinizi ısıtacak ama kilo tehdidi oluşturmayacak tariflerim var. “Bozkır İkliminde Mevsimsel Beslenme Sanatı” rehberim, size dört mevsim rehberlik edecek.

Bu şehir, “memur şehri” damgasından sıyrılalı çok oldu. Artık her köşesinde farklı bir Anadolu lezzeti, her sokağında ayrı bir kültürün tadı var. Karadeniz’in delişmen yeşillikleri, Ege’nin zeytinyağlı sofistikasyonu, Doğu’nun baharatlı cesurluğu, İç Anadolu’nun buğday kokulu samimiyeti… Hepsi Ankara’da buluşuyor. Ve ben, bu gastronomi karnavalında size sağlıklı ama asla lezzetten taviz vermeyen alternatifler sunuyorum.

Ankara’nın terk edilmiş köhnemiş yapıları gibi, vücudunuzdaki yağ depolarını da terk etme vakti. Kentin modern mimarisindeki yenilikçi çizgiler gibi, beslenme haritanızı da yeniden tasarlayalım. Hamamönü’nün restore edilmiş tarihi dokusu gibi, metabolizmanızı da onaralım.

Diyetisyenlik hizmetim, uzaktan bakıldığında Ankara’nın silueti gibi ciddi görünebilir, ama yaklaştıkça Gençlik Parkı’ndaki lunapark kadar eğlenceli olduğunu göreceksiniz. Kilo vermenin ötesinde, metabolik hastalıklarla savaşan, hormonlarınızı dengeleyen, bağışıklık sisteminizi Ulus’taki Zafer Anıtı gibi dimdik tutan bir yaklaşımım var.

Ankara’nın bozkır toprağındaki bir çiçek misali, sağlığınızın da zorlu koşullarda bile açabildiğini görmeye ne dersiniz? Gazi Mustafa Kemal’in bu şehirde kurduğu Cumhuriyet gibi, siz de kendi sağlık cumhuriyetinizi kurun istiyorum.

Emine Gül Tuna Cıkıt olarak, Ankara’nın medeniyetleri kucaklayan tarihsel misyonuna yakışır biçimde, farklı beslenme kültürlerini modern bilimle harmanlayarak size sunmak için sabırsızlanıyorum. Gelin, bu şehrin kavrulmuş bozkırlarında, sağlığınızın yeşeren fidanını birlikte büyütelim.

Kaynakça: